11 Ekim 2010 Pazartesi

bana bizi anlat sevgilim..


Elim varmıyor sensizlikte seni yazmaya...
 Dışardan gelen sesler içinden ayrımsıyorum birlikte dinlediğimiz şarkıyı.. 'Aşk mümkün müdür hala?'.. Kitabımı alıyorum elime,sarı sayfaların her satırında seni okuyorum sessizce.Gece bitmek bilmiyor,sabahlar gecikiyor artık bana. Hissettiğim neden öfke? 
Yok değil,inan değil, yeter ki bil sen.. 
Sana geç kaldım ben..

Aslında dilim varmıyor sensizlikte seni konuşmaya.. Olsan yanımda,şu anımda,günü hiç bitirmesek mesela, yürüsek,benim o sevdiğim eski Rum evlerinin olduğu sokakta,üşüsek sonra sarılsak,Agop amcayı görsek yine evinin önünde,evde kendi yaptığı şaraptan alsak.. Keşke..

Söz vermiştim sana biliyorum.
Gidişlerin ağlatmayacaktı artık beni..
Ama sevgilim,seni konuşmadık,bizi konuşmadık daha.. Bu gidişin yoktu hesapta.. Söz vermiştim sana,
senin sevdiğin çiçeklerle geliyorum hep sana..
Dilimde artık sana dualarım,sana özlemim.. 
Nurlar içinde yat sevgilim..

2 dedim gitti diyen..:

Avram dedi ki...

"Mezarını derin kaz" Sam Pekinpah ın bir filmidir.İLk aklıma gelen ismi oldu.Filmin zaten yazı ile uzaktan yakından ilgisi yok...Sonra...düşününce dedim ki:Yoksa herkes kendi mezarını mı kazıyor şu dünyada aldığı her nefes ile.Yani aslında bizler , yaptıklarımız yada yapamadıklarımız ile başkalarına değil de kendimize mi "bir şeyler" yapıyoruz?.

denizkızı dedi ki...

nurlar içinde yat demek de güzel olsa gerek .

YASAL UYARI

Bu blogtaki yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilmeden kopyalanması,yayınlanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanununa aykırıdır ve suç unsuru oluşturur.