Şehre indim dün .Aşırı yağışın etkisiyle şehir içinde 20 dk da gidebileceğim yolu bir saatte alabildim.Burdan birkaç selam göndermek,çok sevgili yurdum insanlarının bir kısmını anmak istiyorum.
-Kaldırımda yürüyen sade ve sıradan bir vatandaş olan şahsıma,bu trafikten nasıl çıkacaksa,yanımdan hızla geçerken tüm su birikintilerini üzerime keyifle boca eden belediye otobüsü şöförüne,
-Henüz bir ayağımı atıp oturmaya çalıştığım arka koltuğun kapısını bile kapayamadan bir ayağım da dışardayken hızla hareket edip canıma kasteden taksi şöförüne,
-Geniş kaldırımlarda bile şemsiyesini bir silah gibi kullanan,yanından yöresinden geçenin gözünü çıkarma,saçına takılarak koparma girişimlerinde bulunan halkıma,
-Kızıma tayt,çorap benzeri şeyler almak için girdiğim dükkanda,defalarca 'SİYAH' renk olmalı dememe rağmen ısrarla,koyu kahve,çikolata kahve
ve türlü versiyonlarını vermeye çalışıp saçlarımı tavana doğru dikebilen tezgahtar hanım kızımıza,
-Faturamı ödemek için girdiğim GSM bayinin kapısında, yağmuru had safhada yediğinden tam kapıyı açtığımda yırtılıp içindekiler de yere dağılan karton torbama ve bana, ufosundan yeni inen bir uzaylıymışım gibi bakmayı
tercih eden bir avuç yurdum insanına,
-Aynı Gsm bayinde,ilk şoku atlatıp işlerine kaldıkları yerden devam eden insancıklardan,personel olanını seçip bir poşet rica ettiğimde bana verdiği
mikro boyutlardaki poşet için lütufta bulunur gibi davranıp bir de üzerine
'başka yok' diyen satış elemanı hanım kızımıza,
-Araç kullanırken,bir yandan da telefonda,akşam rakı muhabbeti için kandırmaya çalıştığı arkadaşına en kibar argo lügatıyla hitap eden,bir
yandan da bağrı yanık arabesk şarkıları çalan radyonun habire sesini
açan minibüs şöförüne,
Selam olsun,en bi selam olsun inşallah :))
Sizleri,hepinizi çok seviyorum.
Valla bak ...
Ama ben yarım günlüğüne geldiğim şehirde,iki arada bir derede tarçınlı kek ve dereotlu poğaça yapan canım annemi, geldiğimi duyup arka arkaya arayan,
gel bi kahve içelim deyip içimi ısıtan dostlarımı,işten izin alıp yanıma gelen hasretle sarıp sarmaladığım biricik kuzenimi de çok seviyorum.
Yağmurda ıslanmayayim diye gelip beni alan çalışma arkadaşlarımı,
evime döndüğümde ellerimde torbaları görüp,koşarak gelip alan komşu çocuklarını,eve girene kadar yanımdan ayrılmayan sokak köpeklerini,beni
kapıda karşılayan canım kızım ve Yumak'ımı da çok seviyorum.
Köyümü de çok seviyorum.
Bu ne yaman çelişki anneee..Valla bak hepinizi çok seviyorum :))