31 Mayıs 2009 Pazar

öfke kontrol merkezi buyruuunnn !!!!




Amca niye bağırıyosun anlamıyorum ki? Yav insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa di mi ama.. Bu yaştan sonra sana iletişim dersi mi vericem? töbe töbee.. Almış telefonu eline gazetecileri arıyormuş, birazdan hepsi buraya gelirmiş, o zaman biz görürmüşüz.. ba ba ba baaa!!! Ey müslüman din kardeşim; kapıdan içeri girmişsin, hoşgelmişsin, sana bak bunlar promosyon demişiz, mühendismişsin emme hesap kitap yanlış be babacım. Koca dergiye basmışız di mi yalan mı söylicez.. anlatıyorum bi dinlesen. ahanda doğrusu budur.. bak yine tükürükler saçıyosun bağırırken.. Hey güzel Allah'ım beni yaratırkene sabır küpümü fullemek zorunda mıydın? Hadi anacım bu maç bitmez. geç bakalım son raunda..

- Siz beni aptal mı sandınız?
- Rica ederim efenim,o nasıl söz..
- Ben mühendisim,bak ahanda hesap budur.Siz kandırıyorsunuz insanları..
- Bıttırı Zıttırı Bey, sanırım gözünüzden kaçtı. Ahanda hesap budur. bakın çok net aslında matematik hesabı.. Yani bu kadar şu kadar kazançlısınız bu alışverişte..
- Sen beni aptal mı sandın?
- Reca ederim.
- Ben mühendisim ve çok zeki bi insanım.
- Saygı duydum efenim zekanıza. Sizi anlıyorum.
- Bütün gazetecileri toplıycam buraya.
- Bıttırı Zıttırı Bey, ama beni dinlemiyorsunuz. Bu şekilde iletişim kuramayız.Öncelikle ses tonunuzu ayarlamanızı rica ediyorum sizden. Sanırım diğer müşterilerimizi rahatsız ediyoruz. Rica ediyorum.
- Bıdı bıdı bıdı,bi de vıdı vıdı vıdı, haa bir de bla bla bla.. Ben mühendisim.
- Anlıyorum ve emin olun zekanıza ve tabi mühendisliğinize saygı duyuyorum.Elbette her türlü yasal hakkınız mevcuttur.
Tabi tabi gazeteci dostlarınızın sizinle ilgilenmesi bizi mutlu eder.
Tabi tabi anlıyorum.
Ben izninizle diğer müşterilerimizle ilgilenmek zorundayım.Size keyifli alışverişler diliyorum. Tekrar bekleriz.


Hey yumurtaya can veren Rabbiiiimmm, hikmetinden sual olunmaz emme ben de senin kulun deel miyim? Ahanda bana bu eziyet neden? Mühendis olamadıksa nolmuş yaneee..
İşimi seviyorum ben yaw, kendimi daha bi çok seviyorum. Ahanda yine şarz oldum. Bekleyin beni geliyoruuummm...:))

29 Mayıs 2009 Cuma

ortaya karışık.. yan masadan..



Eti'nin crax kıvrık krakeri var kırmızı janjanlı pakette,bayılıyorum katır kutur yemeye..

Ahanda yine slowturk radyom..

Bukalemun gibiyim. saçlarımı şekilden şekile sokabiliyorum. ben kendimi seviyorum.

siyah eteğimin üzerine giydim siyah beyaz puanlı gömleğimi. topuklu da bi ayakkabı. aman da herkesler pek bi bayıldı bana dün..

satın aldığı cep telefonu bozulan, haliyle çok sinirlenip üzülen yaşını almış, emekli öğretmen olduğunu söyleyen Süleymen Bey'e 'üzülmeyin lütfen, yıpratmayın böyle küçük şeyler için kendinizi. halledemiyceğimiz bişey yok. size bişey olmasın' dedim. ben mi dedim. walla ben dedim. Ama hak verdi bana. Şaştım ben de kendime ..

Kızım artık benim kıyafetlerimi, ayakkabılarımı giymeye başladı. ben mi değiştireyim tarzımı, o mu karar veremedik henüz :P

Anneme bilgisayarıma virüs girmiş sanırım dedim. 'Amaaann çok yaklaşmayın o zaman. Ne olduğunu nerden bileceksiniz kızım Allah korusun' dedi yaw. seviyorum ben bu kadını..

Ösledim ama seni. Dön gari de kahve keyfi yapak di mi ..

Ay sonlarını sevmiyorum. Sıkıldım şu performans değerlendirmelerinden ofiste. Bir de ayarım kaçtı ay sonuna doğru çok parasız kalıyorum. Babaaa seni de seviyorum walla :P help me...

Önüme çıkan fırsatları değerlendirebilseydim kesin şimdi şarkıcıydım. Bak ne özel ve seçilmiş bi insanım ki çevremdekileri billur sesimden mahrum bırakmayayım diye hiç susmuyorum :P yaşasııınn kötülüüükk :)

Funda Arar'ın son albümünü dinlemeye doyamıyorum.. Muhteşeeemmm..

Boş zamanlarımda ingilizce-türkçe sözlük okuyorum. Erman'ım, canım örtmenim gurur duyuyorsun di mi benimle..

Cilt tipimin kuperoz cinsinden olduğunu öğrendim dermatoloğumdan. Alerjik demekmiş yani. Dermokozmetik ürün kullanmam gerekiyormuş. Neyse ki çok harap etmeden cildimi, müdahale ettiniz efenim. Mersi beaucoup..

Gidem gari ben, son sigaram bekler beni..

hüzün müdür acep benim adım !!!!!



Hüznü seviyorum galiba ben. Hele ruh halim iyi değilse ki çok çabuk düşerim ben bu anlamda, direncim düştüyse yapışıp kalıyor bana hüzün. Kimseye verdiğim bir rahatsızlık yok neyse ki.. Hani o negatif enerji yayma meselesi falan olmuyor yani. Önce radyoda slowturk frekansı ayarlanır. Şekerli türk kahvesi ve sigara tabakası alınarak pencere kenarına oturulur. Netbook da alınarak bilimum bloglar okunmaya başlanır. Arada dalıp gidilir, hesaplaşma saati gelmiştir.

İnsanoğlu ne garip. ölçüsü,ayarı yok çoğunun. imalat hatası zannımca. Sevmiyorum şu anaç yanımı. Seçimlerim hatalı bu sebeple. Beni yanıltıyor. En az zararla sıyrılabilmek için tüm gayretim.

Kuzum; sana güvenmek istiyorum. Çünkü en az kendim kadar samimi buldum seni. Bulmaca çözmek değil niyetim. Nolur açık ol, net ol. Biri beni mi anlattı ki sana bu kadar sarılıp sarmalandık, parçalar bu kadar mı cuk oturur. Bitterden sinemaya kadar. Şaşırtıcıydı bu hız. Frene şimdi mi basmalıydık bilemedim. Sakladığın, paylaşmak istemediğin her ne ise beni senden uzaklaştırıyor. Senin için ne yapabilirim? Hayatın boyunca kaç kere duydun ki bu cümleyi? Ne kadar önemli olduğunu kaybetmeden farketmelisin. Oldu di mi hayatında iniş çıkış. Ee sorun ne? Gerçeği görebilmen için engel ne? İletişim kuramaman mümkün değil bu donanımla. Bencilce..

Artık kimseye uzat elini demiyorum. Yeni bir sistem kurdum içimde, kendi kendini onarıyor teklediğinde.. Ben kaldığım yerden devam ediyorum.

Eee beni seven arkamdan gelsin kuzzuuummm...

26 Mayıs 2009 Salı

neymiiişş? aklın yolu birmiiişşş :))




Bir önceki yazımda da belirttiğim ve çemkirdiğim üzre Turkcell connect kartımla ilgili sorun, yine ilgili şirketin çözüm merkezi tarafından, adı da üzerinde zaten, çözümlenmiş bulunmaktadır. Çözüm üretmek adına benimle ve feryadımla ilgilenip kayıtsız kalmayan ve de ben konuşurken kalite standartları gereği sesimi kaydederek dinleyen ve şahsi çıkarlarım adına kullanamayıp güncellemelere yedirdiğim 1 GB kullanım hakkımı iade eden yüce Turkcell yetkililerine huzurlarınızda teşekkürü bir borç bilirim. Mutlu bir kullanıcı olarak beni tekrar kazandığınıza sevindiniz mi bilmem emme kendi adıma aklın yolunda buluşabildiğimizden gayri ben sevinçliyim. artık buyurduğunuz üzre Turkcell'le hayata bağlanabilirim zannımca :))) kalın sağlıcakla...

17 Mayıs 2009 Pazar

kerizliğime doymiyim ..


İki hafta önce Turkcell'in kampanyasından yararlanıp connect kart satın aldım. Kampanya kapsamında mininote bilgisayar hediye ettiler.Connect kart ise 4 GB kampanya formatına göre. Aldım minicik bilgisayarımı koydum çantama. ohhh her yerde internet. Yine de temkinli davranıyorum kotayı aşmiyim de ekstra para ödemiyim diye.. Emme velakin 5 gün sonra sorgulama yaptığımda ne göreyim. Kalan GB ' sıfıııırrr'. Hadi canım şaka yapıyosunuz. Eeee neymiş aslında 1 GB mış. 3G uygulaması başlayınca 4 GB olacakmış. Tamam kabul ettik. 5 günde nasıl biter 1 GB? İçeriğinde 100 bilmem kaç saat internet,400 şarkı falan fişman yazıyo. Ben video bile tıklayıp izlemedim, bırak şarkı falan indirmeyi. Eeee neymiş ? Ben ilk kullanıcı olduğumdan internete her bağlandığımda haspam güncelleme yapmışmış. nasıııı yani? benim niye bundan haberim yok? wireless kullanabildiğim yerlerde açsaydım güncelleme yapılacaksa illa ki.. Keriz miyim ben 5 günde güncellemeye giden 1 GB için 69 TL ödeyeyim? Satın aldığım ekstra işlem merkezine gidiyorum. eee güncelleme yapar tabi.. canım öperim seni ben. bunu şimdi mi söylüyosun? Yazdım sitesinden müşteri hizmetlerine.. ne kadar ciddiye alıp çözüm üretecekler merakla bekliyorum. Beni kendimi aldatılmış bir keriz gibi hissettirdikleri için tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

yine mi yaa..


Büyük evleri hiç sevmem ama sırf şu yazlık kışlık kaldırma derdi yüzünden koccaman bir giysi odam olsun istiyorum. aman ne eziyet yaw bu. bir günümü aldı çıkartmak, kaldırmak. bir de yıka, ütüle, kaldır. ne angarya. çocukken annem bana iş yaptıramazdı evde. kızım kendi evinde illa ki yapacaksın. nereye kadar kaçacaksın. yap elin alışsın derdi. yaw tamam elim alıştı da sevmiyorum ev işini. ne nankör iş. yap yap iki gün sonra yine toz. ben ve kocam zengin olacağımız için evde yardımcılarımız olacak zaten. gerek yok derdim. gördüm yardımcıyı :)) elini korkak alıştırma yavrukuşum. hadi bakem seni bekler ütüler.. gitti bir hafta sonum daha yabana.

sanal bağımlılık..




bende mi yaşlanınca tüm günümü bilgisayar başında geçiricem acaba? bu insanlar sosyalleştiklerini düşünüp de mi bu kadar gömülüyorlar? Tamam girdiniz,tanıdınız feysin bukunu. bin tane arkadaş eklemek niye? tamam buluştunuz yaşıtlarınızla, ay o dernekleşelim neyin nesi yaw? ne amaçsız , ne boş muhabbet yaptığınız.. izlerken herbirinizi hayatı ne kadar içi boş gördüğünüzü farkedip hayrete düştüm. sanal çiçekler, sanal çikolatalar, sanal meyve sepetleri gönderip birbirinize teşekkür etmeyene küstüğünüz gerçekten doğru mu yaw? siz anlatırken keyifle ben hayrete düştüm. Yurdum insanı yaw. aç gözünü seyreyle komediyi. töbe töbeeee....

8 Mayıs 2009 Cuma

aşık olasım var çok fenaa...




''Ya eksik kaldım ya fazla sevdim. Ortayı tutturamadım bir türlü. Çok ağladım. Ağlattım belki de. Uykuyla uyanıklık arasında gidip gidip gelmeler yaşadım. Kendimi verdim. Kendimden geçtim. Ama sevmekten asla vazgeçmedim.''

Sevgili beenmaya'nın yazdıklarını okuyunca 'işte bu yaa' dedim kendime. aşık olasım var zati bahara inat çok fena. ay lav yu diyesim var pek bi fena.korkar ya insanlar bunu söylemekten. 'ay ama bunun için çookk eerrkeeennn :P ' ee guzum ben çiçeği de severim, uğurböcüğünü de, kuzuları,tavşanları,Sabuş'umu, kızımı, işimi... bak ne sevecenmişim ben. kasma be gözüm. hayat çok kısa. ölüyorum,geberiyorum demiyorum ki ben sana. sensiz yapamam hiç demiyorum. seviyorum üleeennn. daha güzel bi cümle var mı yaw. bilen beri gelsin.

denenmişi deniyosun. hata ediyorsun demiştin ya bana. haklıydın. olmuyor zati bir başına. sildim gitti nümeronu zati. güvenmiyorum bu telefon nümeroları konusunda kendime. balık hafızalıyım ya ben. neden kızdığımı unutup arıyorum ya da aradığında bişey olmamış gibi konuşuyorum. kin tutamam zati biliyorum da.. en iyisi hayatından tamamen çıkarıp numarayı da silmek. temiz iş..

elentrik kaçırıyorum bu aralar.. Aşk nerdeysen çık dışarııı.. kih kih :))

6 Mayıs 2009 Çarşamba

masum değiliz hiçbirimiz...



bilmece gibi olacak bu yazı biliyorum. ama döküp saçmamın başka yolu yok. deşifre olmak istemez eminim.

herşey çok masum,şımarıkça bir tavırla başladı. ben alet olmazdım aslında buna ama basiretim bağlanmış zannımca:P 'hadi işletelim (aslında tepkisini ölçelim demek bu)' cümlesiyle mesajlajma trafiği başladı. o yanımdan ayrıldıktan sonra da süreceğini kestirememiştim. kapak olsun,nasılsa cevaplayamaz diye yazmaya başladığım fransızca cümlelere yine fransızca yanıt gelince dumur oldu ben. o dakikadan sonra heyecanlı bir mesajlaşma süreci. keyifli geldi bana napim. özele hiç girmeden,taciz etmeden keyifli fransızca sohbet. bana göre lisan pratiği :P oyunu başlatana söyledim sonra. 'biz mesajlaşıyoruz hala. ama fransızcaya geçtik'

Sanırım aldığım tepki bende kırbaç etkisi yaptı. 'hemen mesajlaşmayı kes. o da hazırmış yani' güvensizlik kötü bişey di mi? Denenmek senin hoşuna gider miydi? ben tiksindim kendimden alet olduğum için. sürdürmem de etik değildi.içerledim sanırım aldığım tepkiye. ama yaptığımın bedelini ödedim. onu kaybettim.

dün akşam aldığım fransızca bir mesajdan sonra arınmazsam rahatlayamacağımı anladım.

-sana bir özür borçluyum. konuşmalıyız.
-anlamıştım.sorun değil.
-konuşmalıyız.
-ama bir bedeli olmalı.
-ben ödedim bedelini. onu kaybettim.
-iki hafta sonra yurtdışına gidiyorum. iki yıl dönemiycem.
-biliyorum.
-ne yaptığının,neden yaptığının farkındayım. bu ilk değil.o nedenle sana bunu yaptıranın kim olduğunu biliyorum. seni anlıyorum. anlamıştım. üzülme.
-vicdan azabı çekiyorum.
-seni rahatlatacaksa yüzyüze konuşabiliriz.
-faydası olur mu sanıyorsun ?
-kahveleri sen ısmarlarsan olur.
-piki.
-hemen çıkıyorum.
-piki.


Sonuç benim adıma çok şaşırtıcı oldu. 'R'leri söyleyemeyen, konuşurken gözlerini kırpıştıran, son derece disiplinli yaşayan, idealist, gezgin ruhlu, hayatı yemiş yutmuş, kendini çok rahat sorgulayabilen, yargılayabilen, konuşurken kocaman kahkahalar atan bir adam karşımdaki. başta çok itici, ukala bulduğumdan çok şaşırttı beni. günah çıkardım. özür diledim. özel hayatına müdahale olarak gördüğüm, ama başta böyle algılamadığım için kendime çok kızdım. gayet nazik tolere ettiği için teşekkür ettim. oh beee.. rahatladım gerçekten.

Kapak olsun mu sana bu kızanım. olsuuunn.. sana ne çözsün elalem kendi sorunlarını. güzin abla mısın sen. neyse ki ortak görüşümüz fransızca pratik yapmış ve yeni bir dostluğa başlangıç yapmış olmamız.73 modelim hala büyümemişim yaw. neyse gari....

5 Mayıs 2009 Salı

paracıklarım,paracıklarııımmmm ..


şu para denen şey ne illet bi varlık yaw. koca bir ay çalışıyorum. sanki buhar oluyor paracıklarım. bereketsiz mi param,kriz teğeti biraz mı geçti.. yaw noluyor anlamıyorum ki.. maaşıma zam mı istesem.. eskiden bi de para biriktirirdim ufaktan. şimdi biriktirdiklerim de gidiyor. walla ekonomik davranıyorum. israfım falan da yoktur. şu kocaman alışveriş merkezlerinde aptal aptal alışveriş yapan, bir ayakkabıya, bir kumaş parçasına -ki bunlara giysi entari falan da diyoruz- milyar - yeni paramızla milyon tebiii- verenler var ya boğasım geliyor walla. ayıptır yaw.

kilo vereyim,fit olayım diye canım çıkıyor zati. işe yaradı gerçi.sıkıyönetimsiz 3 kilo verdiysem az daha sıksam olcek zannımca. Ender Saraç'ın besin takviyesi dediği formula7'yi deniyorum. gerçekten tokluk hissi veriyor. bana bile bu his gelebildiğine göre :)) saygı duydum yani ..

pilates kaydımı yenilemedim. inkilisce dersine başladım onun yerine. aynı etkiyi yapar mı bilmem ama son derste canım arkadaşım Erman'cım canımı çıkardı walla. şu işi kıvırmam lazım çok fena taktım. fransızca aldım okulda ama ingilizceyi de gençliğimin şarkılarından az buçuk öğrenmişim. yani kelimeler aşina gelince kökünü,tensini de öğrenince yaparım gibime geliyor. eee hocam da sünger gibisin walla dedi yaa tutmayın beni garii :)

pilkisayarım da geldi artık sayfacığımla da ilgilenirim.yazamadım epeydir ama takip ettiğim blogları okudum sürekli. yenilerini de ekledim hatta takip listeme. gözüşelim ara ara canımın içi...

YASAL UYARI

Bu blogtaki yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilmeden kopyalanması,yayınlanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanununa aykırıdır ve suç unsuru oluşturur.